LGS ve YKS’ye sayılı günler kala performans artırıcı ilaçlara dikkat!

4 milyonu aşkın öğrenci, aileleriyle beraber ise 12 milyonu aşkın kişiyi ilgilendiren bu önemli sınavlar öncesinde uzmanlar, öğrenciler ve ailelerine kaygılarını nasıl yönetmeleri gerektiğini anlattı. 

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi uzmanları, 4 milyonu aşan öğrenci ve aileleriyle 12 milyonu aşkın kişiyi ilgilendiren LGS ve YKS sınavlarına bir aydan az bir süre kala “Sınav dönemlerinde ebeveyn ve ergen arasındaki ilişki yönetimi ve iletişim” konusuna dikkat çekerek, aile içi ilişkilerin önemini, ergenlerde artan psikiyatrik rahatsızlıkları, sınav kaygısı ve ergen psikolojisi değişimlerini multidisipliner yaklaşımla değerlendirdiler. 

Gençlere bir amacı kovalamaları tavsiyesi…

NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, amacı olmayan kişilerin motivasyonlarının da olmadığına vurgu yaparak, gençlere bir amacı kovalamaları tavsiyesinde bulundu.

Yüksek motivasyonlu olan çocukların daha çok hata yapma eğiliminde olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tarhan, motivasyonu olmayan çocukların ise ders çalışması için bir nedeni olması gerektiğini ifade ederek, “Z kuşağı varlık içinde başarılı olmak zorunda. Eski kuşaklar yokluk için başarılı olmak zorundaydı. Z kuşağının kendilerini aşan hedefleri olmalı. Gençler kendilerine hedef koyarlarsa o zaman başkaları ile kendilerini kıyaslayıp özgüvenlerini düşürmezler.” dedi.

Çocukların kendilerine tarihten rol modeller alması tavsiyesinde de bulunan Prof. Dr. Tarhan, “Anne babanın rolü çocuğun hayatının kaptanı olmak değil, kılavuz kaptanı olmak.” diye konuştu.

Akademik başarı için kullanılabilir

Prof. Dr. Tarhan, kişisel gelişim ve başarı teknikleri konusuna ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, şunları söyledi:

“Kişisel gelişim başarı teknikleri hedefi belli olan genç için faydalı oluyor. Hedefi belliyse o hedefe ulaşmak için çeşitli başarı tekniklerini öğrenmesi, kendini harekete geçirmesi, kendini yönetebilmesi için faydalı. Ama başarı tekniği değil de kişisel gelişim tekniği gibi kullanılırsa o teknikler kişiye sahte bir özgüven oluşturuyor. Kendini beğenmiş oluyorlar. Kendi olumsuz yönlerini görmeden sadece olumlu yönlerini görüp bir çocuğu harekete geçirmeye çalışmak çocuğu hata yapmaya itiyor.

İnsan hem olumlu hem olumsuz duygulardan oluşan bir karışımdır. Olumsuz duygularını yok sayarak yaklaşan, psikoloji teorilerine uymayan kişisel gelişim, başarı teknikleri var. Hedefi belli olan kişiler ona ulaşmak için motivasyon tekniği olarak kullanabilir. Ama hayat başarısı için kullanılmaz. Akademik başarı için kullanılabilir başarı teknikleri.”

Tarhan: “Başarı sağlığın önüne geçmemeli”

Prof. Dr. Tarhan, sınav öncesi çocuklara performans artırıcı ilaç ya da takviye verilmesi konusuna da değinerek, şu uyarılarda bulundu. 

“Eğer bir anne baba doktor tavsiyesi olmadan çocuğa performans artırıcı ilaç veriyorsa, o çocuk ileride hap kullanımına meyilli olur. O çocuklar üniversiteye girdikten sonra hap almadan ders çalışamıyorlar. Sonra bize getirilen çocuklar var, böyle yetiştirilmişler. O ilaçlar artık tesir etmediği için başarılı olmak için metamfetamin gibi ilaçlar alıyorlar. En güzel performans artırıcı ilaç çay, kahve…

Bu çocuk ileride madde kullanmadan derse odaklanamayan, çalışamayan bir çocuk oluyor. Çocuğun beynini zehirliyorlar. Başarı sağlığın önüne geçmemeli.”

Çocuk büyütmek koreografisi zor bir dans gibi… 

NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı ve Psikiyatri Hizmetleri Genel Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Semra Baripoğlu, çocuk büyütmenin koreografisi zor bir dans gibi olduğunu ifade ederek, ailelerin çocuğun kişilik özellikleri, ilgi ve becerileri konusunda hâkim olmaları gerektiğini söyledi.

“Çocuğun ruh sağlığından anne babalar sorumlu.” diyen Dr. Öğr. Üyesi Semra Baripoğlu, anne babaların çocuklarına “Ülke koşulları böyle, bu sınava girmek zorunda olmanı istemezdik ama koşullar bu, bizim önceliğimiz senin ruh sağlığın” demesinin önemine de işaret etti.

Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş: Sınav kaygısı yönetilebilir

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, sınav kaygısının yönetilebileceğini dile getirerek, medikal tedavilerin uygulanabildiğini, ailelerin kulaktan dolma bilgilerle çocuklarına ilaç kullandırmamalarının önemini vurguladı.

Bulantı, kusma gibi fiziksel belirtiler yaşanıyor

Çocukların bireysel özelliklerinin desteklenmesinin önemine işaret ederek Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, ailelerin çocukları dürtüklemek yerine desteklemeleri gerektiğini söyledi.

 Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Sınav stresi, ergenlerde kaygı bozukluklarının, depresyonun, panik atakların ve hatta okul fobisinin ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Bulantı, kusma gibi fiziksel belirtiler yaşanıyor. Sınav kaygısıyla başa çıkmak için ergenlere ve ailelerine çeşitli destek ve tedavi yöntemleri öneriliyor.” dedi.

Hedeflerine ilişkin plan yapan sınav sürecini daha iyi yönetiyor

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Yıldırım iseh er öğrencinin bireysel zorlanmaları olabildiğini ve seanslarda bunların üzerinde çalıştıklarını anlatarak, hedeflerine ilişkin plan yapan öğrencilerin sınav sürecini daha iyi yönettiğini dile getirdi.

Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, LGS öncesi yaşlardaki çocukların da Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 1, 2 ve 3. sınıflar için yapılan Bilsem Sınavı için kaygı yaşadıklarını söyledi.

Rezil olacağım korkusuyla yanıtları unutur, hatalar yapabilirler 

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk da “Sınav stresini yaşayan çocuklar bildiklerinin hepsini unuttuğunu düşünme, başarılı olmayacağını veya sınavı geçemezse her şeyin biteceğini düşünme, unutkanlık, dikkati toplamakta güçlük, rezil olacağı inancı gibi zihinsel belirtiler de ortaya koyabilirler.” dedi.

Ailelerin sınava sonuç odaklı baktıklarını ifade eden Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, sürece odaklanmak gerektiğini söyledi.

Ebeveynlerin ergenlerin sınav süreçlerine ve kaygılarını yenmelerine katkıda bulunmalarının önemine dikkat çekerek Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, “Geleceğe yönelik umut aşılamak lazım.” dedi. 

(Visited 37 times, 1 visits today)