Panik atak askerliği etkiliyor mu?
- Ramazan ayında ağız kokusu nasıl önlenir? - 14 Mart 2024
- TTB’den 14 Mart için 14 talep!! - 14 Mart 2024
- İlaç kullanan hastalar oruçta ilaçlarını nasıl kullanacak? - 13 Mart 2024
Panik bozukluk hastalığından dolayı vücutta gelişen kimyasal değişimlerin sonucunda oluşan korku nöbetlerine neden olan panik atak, askerlik sürecini zorlaştırabilecek nitelikte bir hastalık olarak görülüyor.
Oldukça çetin bir ortam olan askerliğin üstesinden her psikoloji gelemeyebiliyor. Bu nedenle; askeri hastanelerin ve askeri şubelerin inisiyatifi ışığında panik ataklı hastalara askerliğe elverişli olmadığı konusunda rapor çıkartılabiliyor.
Panik Atak Nedir ?
Panik atak; panik bozukluk hastalığından dolayı vücutta gelişen kimyasal değişimlerin sonucunda oluşan korku nöbetleridir. Panik atak başlangıcı oldukça ürkütücüdür ve bu korku nöbetlerinin belli bir zamanı yoktur. Hiç beklenmedik bir anda hasta dehşet verici bir korku girdabı içerisine girebilir. O anda fizyolojide gelişen bazı durumlardan dolayı hasta öleceğini düşünür. Yani ölüm korkusu panik atak nöbetlerinde spesifiktir.
Nöbetler aniden başlar. Psikolojik olarak gayet rahat hissederken ve gayet rahat bir ortamdayken bile bu nöbet kişiyi ele geçirebilir. Rahatsız edici durumlar sadece tetikleyici rol oynar. Bazen geçmişten gelen bir travmaya ait sembolik bir eşya veya şekil de panik atak nöbeti başlatabilir. Hayat kalitesini ciddi anlamda düşürdüğü için panik atak tedavisi şarttır.
Panik Atak Belirtileri Nelerdir?
Korku denilen duygu aslında bizi tehlikelere karşı koruyan bir duygudur. Tehlike ile karşılaştığımızda (saldırgan bir insanla ya da yırtıcı bir hayvanla karşılaşmak gibi) vücudumuzdaki sempatik sistem devreye girer ve vücudun kimyası değişime uğrar. Bazı hormonlar yükselirken bazıları azalır; dolaşım ve boşaltım sisteminde bazı değişimler olur ve vücut sistemi o tehlike ile yüzleşmeye ve onu bertaraf etmeye hazır hale gelir. Korku anında fizyolojideki belirgin bazı değişimler şunlardır:
Nefes alışında hızlanma (Göğüste sıkıntı ve boğulma hissi, nefes yetmiyor hissi oluşur.)
Kalp atışlarında hızlanma (Kalp atışları adeta duyulabilir hale gelir, çarpıntılar oluşabilir.)
Kalbin aşırı kan pompalaması sonucu kan basıncında (tansiyonda) artma.
Ateş basması, terleme, irkilme ve titreme
Vücutta uyuşma ya da karıncalanma (Bu sırada deriye daha az kan pompalandığı için bu durum yaşanır.)
Mide bulantısı ya da mide krampı hissetme (Sindirim sistemine de kan daha az pompalanır. Bu yüzden sindirim sisteminin işleyişi aksar ve bu şikâyetler yaşanır.)
Tuhaf hissetme (Hızlı nefes alışlar kandaki oksijen miktarını arttırır ve karbondioksit oranını düşürür. Bu da beyindeki kan akışını değişime uğratır. Dolayısı ile ciddi bir boyut ve konum karışıklığı yaşanır. Kişide kendine ve çevreye yabancılaşma, deliriyormuş gibi hissetme durumları bu sebeple görülür.)
Tehlike anında bu belirtilerin yaşanması normaldir. Kişi bunları ne sebeple yaşadığını bilir. Tehlike geçince de her şey normale döner. Ancak ortada herhangi bir tehlike yokken bu fizyolojik değişimler yaşandığında kişi oldukça dehşete düşer. Tüm bu belirtiler ölüyor olduğunu düşündürecek kadar abartılı bir şekilde vücut sisteminde yankı bulur. Bu da panik atak belirtileri olarak kayıtlara geçer.
Panik Atak Neden Olur ?
Panik atak nedenleri çok çeşitlidir. Tamamen psikolojik temelli olabileceği gibi fizyolojik bazı sorunların da panik atak krizlerine sebep olabileceği bilinir. Bu yüzden panik atak krizi geçirenlerin baştan sona tüm tahlillerini ya da testlerini yaptırması gerekir. Altında yatan ana sebep anlaşıldığı takdirde bu nöbetleri sonlandırmak mümkündür.
Panik atak hastalığı genetik olarak kadınlarda erkeklere oranla çok daha sık görülür. Bunun biyolojik sebeplerden kaynaklı olduğu araştırılmıştır. Erkeklerin ağır stres durumlarına karşı bünyeleri kadınlardan daha dayanıklıdır. Fizyolojileri stresle çok daha kolay baş edebilir. Ayrıca olaylara çoğunlukla duygularını katmadıklarından stres vücutlarında pek etkin halde kalmaz. Günümüzde ise kadınlar eskiye oranla çok daha ağır sorumluluklara ve streslere sürüklenmiştir. Haliyle panik bozukluk ve dolayısı ile panik atak fazlasıyla yaygın bir hale gelmiştir. Bunun sayısının gün geçtikçe de artması beklenmektedir.
Diğer panik atak sebepleri şöyle sıralanabilir:
Travmalar: Cinsel taciz, tecavüz, sevilen yakınların ölüm anına şahit olmak, doğal afetler, kazalar kişide yoğun stres oluşturur. Bu stres ise beyin kimyasını bozarak zamanla panik atakların oluşmasına zemin hazırlar.
Büyük Değişimler: Evlenme, uzun bir evlilik sonrası boşanma, yaşam standardı oldukça iyiyken bir anda iflas etme gibi hayat düzenini fazlasıyla etkileyen olaylarda kişiler yeni duruma adaptasyon sürecini kolay atlatamayabilir. Annelerin doğum yapması da büyük bir değişimdir. Evlat, hayat boyu taşınacak bir sorumluluktur. Evin içindeki eşyalar bile o bebeğe göre ayarlanır. Kadınlar yeme düzenini bile değiştirmek zorunda kalır. Bu değişimleri kabullenemeyen bünyeler de vardır ve onlar için bu süreci atlatmak hiç kolay olmaz.
Kullanılan İlaçlar: Bazı ilaçların kullanılması ya da kullanımının bırakılması da beyin kimyasında değişimler yaparak korku nöbetlerinin oluşmasına sebep olabilir. Uyarıcı maddeler buna sebep olan etkenlerin başında gelir. Bazı uyarıcı maddelerin etkileri o kadar kuvvetlidir ki, beyinde bıraktığı kimyasal ve elektriksel hasarı onarmak hayat boyu mümkün olmaz.
Beyinde Gelişen Fonksiyonel Bozukluklar: Tehlike olmadığı halde beyinde “tehlike” algısının oluşması da panik atak nöbetlerini oluşturur. Beyinde ya da diğer organlarda oluşan bazı hastalıklar buna sebep olabilir.
Panik Atak Tedavisi
Panik atak aslında bir hastalık değil, bir hastalık belirtisidir. Panik atak nasıl geçer diye sorduğumuzda bunun cevabının net olmadığını aklımıza getirmemiz gerekir. Kişiyi panik atağa sürükleyen sebep her ne ise onun tedavisine odaklanılmalıdır. Ancak bu şekilde panik ataktan kurtulma mümkün olabilir.
Panik atak belirtilerinin yaşanmasına sebep olan en yaygın hastalık panik bozukluktur. Beyin kimyasının psikolojik ya da fiziksel herhangi bir sebeple bozulması sonucu bu hastalık meydana gelir. Ataklar şeklinde zaman zaman vücutta yankı bulur. Tüm tarama testleri yapıldığı ve vücutta herhangi bir hastalık bulunmadığı takdirde kişiye panik bozukluk teşhisi konur ve tedaviye başlanır. Büyük bir başarı yüzdesi vardır. Hayat kalitesinin etkilenmemesi ve uzun vadede vücutta panik atak kaynaklı hastalıkların yaşanmaması için tedavi edilmesi şarttır.
Panik atak tedavisinde şu yöntemler kullanılır:
İlaç Tedavisi: Baş edilemez olan bazı vakalarda panik atak ilaçları kullanımı şarttır. Bilinenin aksine verilen ilaçların pek çoğunda bağımlılık riski yoktur. Geriye kalanlarında ise bu risk düşüktür. İlaçların etkisi genellikle 2. haftadan sonra hissedilmeye başlar. Bu yüzden hastaların sabırlı olup istikrarlı bir şekilde ilaçlara devam etmesi gerekir.
Bilgilendirme Tedavisi: Hastalar bu ataklar hakkında bilgilendirilir. Panik atak ne kadar sürer, panik atak geldiğinde ne yapılmalı, nelerden uzak durulmalı (alkol, uyarıcı madde gibi) bütün bunların cevabı verilir. Hastalığı hakkında bilinçlenen hastaların atakları daha hafif atlattığı, daha seyrek yaşadığı ve öngörülen 10 dakikalık atak sürecini aşmadığı görülür.
Psikoterapi: Panik atakların altında yatan sebeplerin daha iyi anlaşılabilmesi için konuşmak en iyi yöntemdir. Bu terapide ne kadar hızlı sonuç alınabileceği hastanın tutumuna göre değişiklik gösterecektir. Kimi hastaların psikoterapi sırasında açık yürekli davranmadığı görülür. Bu da sıkıntıların açığa çıkartılmasını yavaşlatır. Psikoterapide doktor hasta ile sıkı iletişim kurar ve ona sorunları ile ilgili görevler verebilir. Hastalar bu direktiflere itibar ettiği takdirde panik atak terapisi oldukça iyi sonuçlar aldıracaktır.
Panik Atak Geldiğinde Ne Yapılmalı ?
Yöntemi bilindiğinde panik atak çözümü kolay olan bir durumdur. Panik atak geçirmek oldukça dehşet vericidir. Bunu ancak yaşayan bilir. Bu yüzden çevredeki insanlar bunu yadırgamamalıdır ve onlara destek olmalıdır.
Panik atak geldiğinde de yapılabilecek şeyler vardır; ancak burada önemli olan hastalığı tanımak ve o an gelmeden önce önlemi almaktır. Atak gelmeden çalışmalara başlandığı takdirde bu ataklar seyrekleşecek ya da atağın yaşanma şiddeti azalacaktır.
Bedensel egzersizler ve nefes egzersizleri panik atak terapisi sırasında hastalara öğretilir. Özellikle nefes egzersizleri panik atak önlemede fazlasıyla etkilidir. Panik atakla birlikte pek çok dolaşım problemini de olumlu yönde etkiler. (Örneğin; hipertansiyon ) Nefes egzersizlerinin çalışmalarına şikâyetler oluşmadan başlamak gerekir. Böylelikle “atak kontrol mekanizmasının” oturması sağlanır. Ayrıca bu egzersiz, her an yapılabilecek oldukça kolay bir egzersizdir.
Kişi alt karın bölgesi şişecek şekilde diyaframdan nefes alır. Birkaç saniye tutup nefesi boşaltır. Bu egzersiz en az 10 kez tekrarlanmalıdır.
Dili tamamen dışarıya çıkararak nefes almak da stres dengeleyen nefes egzersizlerindendir. Diyafram kontrolünün sağlanabilmesi için bir el göğüste diğer el ise alt karın bölgesinde tutulmalıdır. Nefes alırken göğüs bölgesinin sabit kalmasına, alt karın bölgesinin ise hareket etmesine dikkat edilmelidir. Bu da 10 tekrarlı olmalıdır.
Nefes verirken arı vızıltısı şeklinde ses çıkarmak da beynin boşalmasına ve kötü düşüncelerden arınmasına yardımcı olduğu için nefes egzersizleri arasına dâhil edilebilir. Bu da 10 tekrarlı olmalıdır.
Nefesin burundan alınıp ağızdan verilmesine dikkat edilmelidir. Bu hem oksijeni daha verimli almayı hem de etraftaki bakteri ve partiküllere karşı daha korunaklı olmayı sağlar.
Stres dengelemede ve panik atak önlemede diğer bir yöntem bedensel egzersizlerdir. Haftanın 5 gününü bu bedensel egzersizlere ayırmak gerekir. Her gün en az yarım saat kalp atışının hızlanmasını ve nabzın artmasını sağlayacak olan egzersizle yapılmalıdır. Bisiklet, koşu, aerobik, zumba vs gibi pek çok spor dalı kalp atışını hızlandıran egzersizler arasında sayılabilir. Kalbe yük binmesi konusunda endişesi olanların her gün en az 30 dakikasını yürüyüşe ayırması da panik atakların hafifletilmesinde yardımcı olacaktır.
Panik Atak Çeşitleri
Tetikleyici etkenine göre panik atak 3’e ayrılır.
Beklenmedik (Sebepsiz) Ataklar: Ortada sıkıntı verecek bir şey olmamasına rağmen birdenbire gelişen ataklardır.
Duruma Bağlı Ataklar: Yoğun stresin yaşanmasına sebep olan durumlardan sonra gelişen atakladır.
Durumsal Yatkınlık Gösteren Ataklar: Tetikleyici ve strese düşürücü birtakım durumlar bazen panik atağa sebep olurken bazen de olmayabilir. Bu o anki duruma göre değişiklik gösterir.
Spesifik özelliklerine göre ise panik atağın 6 çeşidi mevcuttur:
Klasik Panik Atak: Kalp krizi geçirdiği zannettiren atak türüdür. Panik atak çarpıntı ile başlar. Bu çarpıntıyla birlikte şiddetli heyecan ve gerilim bedeni sarar. Ateş basması, nefes darlığı, titreme, terleme ve uyuşma gibi peş peşe tüm panik atak belirtileri yankı bulur.
Nokturnal Panik Atak: Uyku esnasında yankı bulan panik ataktır. Hasta çarpıntı ile uyanır. Nefes alamayacağını ve öleceğini zanneder.
Kognitif Panik Atak: Boyut değiştirmiş gibi hissettiren bir panik ataktır. Bu atak bilince etki eder. Kendisi ile bağlantısının koptuğunu ve ölüyor olduğunu hisseder. Ruhunun ayrıldığını ve sonunun geldiğini düşünür. Çok da sık yaşanmayan bu durum haliyle kişiyi dehşete düşürür, delirdiğini zannettirir.
Non-Kognitif Panik Atak: Kognitif atak kadar korkutucu değildir. Ancak yarattığı tuhaflık hissi rahatsız edici olur. Çarpıntı ve göğüste baskı bunu takip eder. Hasta kalp krizi geçiriyor olduğunu düşünebilir.
Korkusuz Panik Atak: Atak geçiren hasta korku ya da kaygı duygularını yaşamaz. Direk hastaneye giderek neden bunları yaşıyor olduğunu öğrenmek ister. Test ya da tahlil sonuçlarında ise herhangi bir bulguya rastlanmaz.
Gastrointestinal Panik Atak: Gatrointestinal sistem; yani sindirim sistemi ile ilgili bir atak gerçekleşir. Bulantı, baskı, kramp, şişkinlik gibi fenalık durumları bu panik atak türünde yaşanır.
Panik Atak Testi
Panik atak testi kişinin panik atağa ne kadar yatkın olduğunu ortaya koyan bir testtir. Gün içerisindeki bazı duygu durumları, yaşanan bazı panik atak belirtileri ya da durumlar karşısında gösterilen davranışlarla ilgili bir takım sorular sorulur ve cevaplar derecelendirilir. “Sık sık” “bazen” ya da “nadiren” şeklinde derecelendirilebileceği gibi; puanlama sistemi ile de derecelendirilmesi mümkündür.
Bu testler ve test sonuçları alanında uzman olan doktorlar tarafından hazırlanır. Hastalığın ağırlığı konusunda bir ön fikir verir. İnternet ortamında da bu testler yayınlanmıştır. Kişiler bu testleri yaparak psikolojilerinin ne durumda olduğu konusunda bir fikre sahip olabilir ve önlem alabilir.
Panik Atak Askerliği Nasıl Etkiler ?
Panik atak askerlik sürecini zorlaştırabilecek nitelikte bir hastalıktır. Bilindiği üzere askerlik ortamı oldukça çetin bir ortamdır. Her psikoloji bu zorlu şartların üstesinden gelemeyebilir. Askeri hastanelerin ve askeri şubelerin inisiyatifi ışığında panik ataklı hastalara askerliğe elverişli olmadığı konusunda rapor çıkartılabilir.
Askeri şubelerde genel bir sağlık incelemesi yapılır. Buradaki incelemeler sonucunda gerekli görüldüğü takdirde askeri hastanelere sevk gerçekleştirilir. Burada yapılan tetkikler ile bir rahatsızlık olup olmadığı tespit edilir. Eğer tespit edilemiyor ancak şüphe duyuluyorsa bu durumda kişi 5 yıl süreyle izlemeye alınabilir ve askerlik işlemleri ertelenebilir. Bu 5 yıl içerisinde kronik hale gelmiş olan bir psikolojik hastalık tespit edilirse “askerliğe elverişli olmadığına” dair rapor düzenlenir. Böyle bir şey ortaya çıkmadığı takdirde ise kişi askerlik görevini icra etmekle yükümlü tutulur.