Kanserde klasik kemoterapinin yerini hedefe yönelik ilaçlar mı alıyor?

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de her yıl ortalama 163 bin kişiye kanser tanısı konuyor. Erkeklerde en çok akciğer ve prostat,  kadınlarda ise meme kanseri görülüyor. Tedavide ise, kişiye özel tedavi yaklaşımları giderek önem kazanmaya başladı. Kanser tedavisinde klasik kemoterapinin yerini, hedefe yönelik ilaçlar mı alıyor?

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbı Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Türken, yakın geçmişe kadar aynı  tanıyı alan hastalara benzer kemoterapi ilaçları verildiğini ancak artık hastalıklara, moleküler ve genetik özelliklere göre tedavi başlandığını söyledi. 

 

Prof. Dr. Türken, kanserde kişiye özgü uygulamaları ve kanserle mücadelenin geleceğini anlattı.

Klasik kemoterapi yavaş yavaş terk ediliyor

Kanser tedavisi giderek kişiye özgü hale gelmeye başladı. Halen pek çok hastada kullandığımız klasik kemoterapi, yavaş yavaş terk ediliyor. Bunun yerini akıllı moleküller, hedefe yönelik ilaçlar alıyor. Bağışıklık sistemini aktif kılarak, kanserle mücadelede daha güçlü hale getiren immünoterapi de giderek daha fazla hastada kullanılıyor.

Kişiye özel tedavinin aşamaları

Kanser tanısı konduktan sonra ameliyat veya biyopsi yöntemiyle alınan parça, genetik laboratuvarlara gönderiliyor. Burada tümör hücrelerinin genetik profili çıkartılıyor. Hangi genlerde sorun varsa, mutasyon görülüyorsa bunlar belirleniyor. Böylece hücrelerin hızlı bir şekilde çoğalmasına neden olan bu genetik değişiklikler üzerinden tümöre direkt etkili ilaçlar kullanılabiliyor.

İmmünoterapi yönteminde de, vücudun kansere karşı doğal savunma mekanizmalarının daha etkin ve güçlü hale gelmesi sağlanıyor.

Kemoterapi kadar yan etkisi yok 

Klasik kemoterapi, tümör hücrelerine karşı bir reaksiyon göstermekle birlikte vücudun sağlıklı hücrelerini de etkileyebilmekte. Kemoterapi gören hastalarda saç dökülmesi, aşırı bulantı, kusma, kan değerlerinde düşme, kansızlık ve bunun tetiklediği enfeksiyonlar ortaya çıkabiliyor. Hedefe yönelik tedavilerde bu yan etkilerin büyük kısmını görmüyoruz..

Tedavide başarı ivmesi arttı. Ancak…

Kişiye özgü tedavide, hastaya hangi ilaç fayda sağlayacaksa o belirlenmekte ve tespit edilen tümöre faydası olacak ilaç kullanılmakta. Genetik değişiklikler ortaya çıkarıldıktan ve bunlara yönelik ilaçlar araştırılıp bulunduktan sonra, kanser tedavisindeki başarı artmaya başladı. Buna karşın kanserin tedavisine yönelik daha kat edilmesi gereken yol bulunmakta. Şu an için bazı moleküller ve akıllı ilaçlar var ve sürekli yenileri de tedavilerimize ekleniyor. Ama yine de daha alınacak yol var. Tedaviden fayda gören hastalarda bir süre sonra ortaya çıkan ilacın etkisiz hale gelmesi (ilaç direnci) sorununun giderilmesi, tedaviden hiç fayda görmeyen hastalarda yeni akıllı ilaçların keşfi ve immünoterapi spektrumunun genişlemesi ile kanser tedavisinde sanırım şimdi olduğundan çok daha güçlü olacağız.

(Visited 49 times, 1 visits today)