Sağlık çalışanları tükendiğinde yerleri doldurulamaz

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından yapılan ortak açıklamada, ”Sağlık çalışanları tükendiğinde yerleri doldurulamaz” denildi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından yapılan ortak açıklamada, ”Sağlık çalışanları tükendiğinde yerleri doldurulamaz” denildi.

TTB youtube kanalından canlı yayımlanan basın toplantısına TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. R. Şebnem Korur, TPD Başkanı Dr. Ömer Böke ve Ruhsal Travma ve Afet Psikiyatrisi Çalışma Birimi Koordinatörlerinden Dr. Kerem Laçiner katıldı.

TTB ve TPD imzalı ortak basın açıklaması metni şöyle:

”Pandemi tüm yakıcı etkisi ile devam ederken sağlık çalışanları koronavirüs enfeksiyon etkenine ve COVID-19 hastalığına genel toplumdan 14 kat daha sık yakalanmaktadır. Yükleri günden güne arttığı halde çalışma koşulları ve ücretlerinde bir iyileşme yerine hak ettikleri saygıyı bile göremeyip, idareciler tarafından “kendilerini hastalandırmak”la suçlanıyorlar. Sağlık çalışanlarının ne beden enerjisi, ne ruhsal gücü sonsuzdur. Sağlık çalışanlarının tükenmesi, toplum sağlığı için koronavirüs enfeksiyonu kadar önemli bir sorundur.

Tükenmişlik kavramı, çalışma ortamının ruh sağlığı kapsamında 40-45 yıldan beri tanınmakta, önleme ve baş etme yolları bilinmektedir. Kişinin bedensel ve ruhsal enerji kaynaklarının bitmesini ifade eder. İnsanlarla yoğun ilişki gerektiren, doğası gereği fedakarlığa dayalı ve sorumluluğu yüksek meslek üyelerinde daha fazla görülür. Sağlık alanının da bu bakımdan tüketicilik potansiyeli yüksektir.

Sağlık çalışanları küresel salgın döneminde aile bireylerinden ayrı yaşama ya da aynı evin içinde uzakta durma gibi nedenlerle ruhsal yönden yakınlarının desteğine en çok gereksinim duydukları dönemde onlardan uzak kalmak zorunda kalmışlardır. Bu da tükenmişliği artırmıştır.”

Küresel salgının, sağlık çalışanları için bir salgından çok daha olumsuz sonuçlara yol açtığı belirtilen açıklamada, şöyle devam edildi:

Küresel salgının başladığı ülke olan Çin ve İtalya’da bu süreçte yaşananlar, ruh sağlığı destek sistemlerinin önemli olduğunu göstermiştir. Enfeksiyon hastalığı ile mücadele kadar bu sürecin oluşturduğu ruhsal sorunlarla da mücadele edilmesi gerekliliği ifade edilmiştir. Ülkemizde ise ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı ve asistanı hekimler pandemi servislerinde pratisyen hekim olarak görevlendirilmişlerdir. Bu uygulama, çok sayıda uzman adayının eksik eğitimine yol açmakta, ruh sağlığı sorunu olan bireylerin tedavilerinde aksamalara neden olmaktadır. Üstelik bu uygulama ruh hekimlerinin; sağlık çalışanlarının hastane içinde ruh sağlığını yükseltme, tükenmeyi önleme için program hazırlama ve uygulama olanağını da ortadan kaldırmaktadır. Oysa ruh hekimlerinin hastane pandemi kurulu üyesi olmaları ve hastalarının tedavi hizmetleri yanında, sağlık çalışanlarının ruh sağlığının desteklenmesi amacıyla da asıl işlerini yapmaları gerekmektedir. Sağlık çalışanlarının tükenmelerini önlemek amacıyla ruh sağlığı yönünden tarama çizelgeleri ve psikiyatrik muayenelerle izlenmeleri gereklidir.

Sağlık çalışanlarının tükenmeleri ve iş verimlerinin azalması doğrudan doğruya toplum sağlığı sorunu olarak baş gösterecektir; ancak bu süreç sağlık çalışanlarının toplu tükenmesi ile sonuçlandığında, bu sorunla baş edecek başka bir meslek grubu bulunmayacaktır.”

(Visited 70 times, 1 visits today)