Corona Virüs için aşı geliştirme çalışmaları ne aşamada?

Yeni tip Corona Virüs Çin’de can almaya devam ederken, dünyada da bu yeni tip virüse karşı aşı geliştirmek üzere çalışmalar devam ediyor.  Araştırmacılar, kullanılan yeni teknikler sayesinde aşının kısa bir sürede geliştirilebileceğini öngörüyor.

Çin’de Corona Virüsten ölenlerin sayısı ise 1.017’ye yükseldi. Çin’in Ulusal Sağlık Komisyonu’na göre ülkede toplamda 42 bin 638 kişide Corona Virüs tespit edilirken, Çin dışında Hong Kong ve Filipinler’de birer kişi hayatını kaybetmişti. Virüs, Çin haricinde şu ana kadar 24 ülkede 319 kişide görüldü.

Pek çok ülke, araştırma enstitüleri, ilaç sanayi ve sivil toplum kuruluşları, virüsün kontrol altına alınması için çok ciddi miktarda para ve kaynak aktarırken, araştırmacılar, kullanılan yeni teknikler sayesinde aşının çok daha kısa bir sürede geliştirilebileceğini düşünüyor.

Moleküler kelepçe

Corona Virüse karşı aşı geliştirme çalışmaları, Avustralya’da araştırmacılar tarafından icat edilen “moleküler kelepçe” adlı yeni teknoloji kullanılarak ilerliyor. Bu teknoloji sayesinde, virüsün yüzeyinde insanların bağışıklık sisteminde tepki yaratan proteinler kopyalanıyor.

Queensland Üniversitesi’ndeki bilim insanları aşının 6 ayda test aşamasına gelebileceği düşünülüyor.

Avustralya’daki üniversitenin çalışmaları, farklı hükümet ve yardım kuruluşlarının desteğiyle kurulan Epidemik Hazırlık İnovasyonları Koalisyonu (CEPI) tarafından finanse ediliyor.

CEPI ve dünyanın önde gelen ilaç üreticisi GSK, “güçlendirici” adı verilen ve bağışıklık sisteminin tepkisini güçlendiren bir ajanın kullanımı konusunda işbirliğine gittiklerini açıkladı.

Genetik bilgiyi kopyalayan teknoloji

ABD’de Moderna Inc ve Almanya’da da CureVac tarafından da farklı bir teknoloji kullanılıyor. Bu teknoloji vücuda kendi bağışıklık savunma sistemlerini nasıl üreteceğini söyleyen mRNA adlı RNA molekülleriyle birlikte çalışıyor.

DNA’yı, genetik bilgiyi depolayan bir USB bellek gibi düşünürseniz, RNA da bu bilgiyi deşifre eden okuyucu gibi hareket ediyor. Hücrelerin belli proteinler üretmesi gerektiğinde bu genetik bilgi, hücrelerin içindeki “fabrikalara” mRNA ile taşınıyor.

CureVac, mRNA ile birlikte çalışarak kanser terapileri, antikor terapileri ve ender görülen bazı hastalıkların tedavisi ve aşı geliştirmeyi başardı.

Bu hücrelerin vücudun savunma sistemini güçlendirmesinin yalnızca birkaç saat sürdüğü öğrenilirken, geliştirilen aşının “birkaç ay içerisinde” klinik testlere hazır hale gelebileceği de bildirildi.

mRNA teknoloji ayrıca hem CEPI hem de ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü’nden maddi destek alan Massachusetts merkezli Moderna Inc tarafından da kullanılıyor.

ABD’de insanlar üzerindeki ilk klinik çalışmaların üç ay içerisinde başlaması bekleniyor.

Virüsün zayıf noktasının tespit edilmesi

San Diego’daki Inovio laboratuvarında çalışan bilim insanları, aşı geliştirmek için yeni bir DNA teknolojisi kullanıyor. Bu aşının da insanlardaki testlerine yaz ayları başında başlanması bekleniyor.

DNA aşısı da, patojenin belli parçalarını hedef almak için virüsün DNA serilerini kullanarak, vücudun en güçlü yanıtı geliştirmesine olanak sağlıyor. Hastanın kendi hücrelerini kullanarak aşı fabrikası oluşturuyor ve böylece vücudun kendi doğal savunma mekanizmalarını güçlendiriyor. 

Bu arada  başta Çin olmak üzere Japonya’dan İngiltere’ye birçok ülkede farklı kuruluşlar da çözüm bulmak için uğraş veriyor.

Avrustralya’nın ulusal bilim kurumu CSIRO, virüsün gelişme ve kendini yineleme süresinin ne kadar olduğu, solunum sistemi üzerindeki etkileri ve nasıl bulaştığı konularında araştırmalar yürütüyor.

Fransa’daki Pastör Enstitüsü de bu yeni virüsün tam olarak anlaşılması, aşı geliştirilmesi ve yeni tetkik ile tedavi yöntemlerinin bulunması için özel bir ekip kurdu.

(Visited 152 times, 1 visits today)