Türkiye’de her 50 kişiden biri SMA taşıyıcısı

Ağustos SMA Farkındalık ayında Türkiye SMA Vakfı’ndan, toplumun genetik geleceğini değiştirebilecek kritik bir çağrı geldi: Genetik ve ilerleyici bir kas hastalığı olan SMA, doğru adımlarla önlenebilir. Türkiye’de her 50 kişiden birinin bu hastalığın taşıyıcısı olduğu gerçeği, konunun aslında ne kadar bize yakın olduğunu ve koruyucu sağlık hizmetlerinin hayati önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Spinal Müsküler Atrofi (SMA), kasların erimesine yol açan ve bebeklikten yetişkinliğe kadar dört farklı tipi bulunan ciddi bir genetik hastalık. Türkiye’de yaklaşık 3 bin hastanın mücadele ettiği bu hastalıkla ilgili en önemli bilgi ise önlenebilir olması. Türkiye SMA Vakfı, Ağustos ayı boyunca yürüteceği kampanyalarla bu konuya dikkat çekerek, hem ücretsiz tarama testlerinin yaygınlaşmasını hem de hastaların hayata daha güçlü tutunmasını sağlamayı hedefliyor.

“Bilseydik Hayatımız Çok Farklı Olurdu”: Ücretsiz Taşıyıcılık Testi ile Geleceğinizi Planlayın

SMA ile mücadelenin en güçlü silahı, evlilik öncesi veya gebelik planlaması sırasında yapılan ücretsiz taşıyıcılık testi. Türkiye SMA Vakfı Başkan Vekili Ece Soyer Demir, kendi yaşadığı zorlu süreci şu çarpıcı sözlerle anlatıyor: “Ben ve eşim, oğlumuz SMA tanısı alana kadar taşıyıcı olduğumuzu bilmiyorduk. Eğer önceden bilseydik, hayatımız çok farklı olurdu.”

Demir’in de vurguladığı gibi, taşıyıcı ebeveynler hiçbir hastalık belirtisi göstermezken, her doğal gebelikte bebeğin %25 ihtimalle SMA hastası olarak doğma riski bulunuyor. Bu riski ortadan kaldırmanın tek yolu ise basit bir kan tahlili. 2021’den bu yana aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz sunulan bu imkândan 2023 verilerine göre 1 milyon 834 bin kişi yararlandı ve 22 bin 573 çiftte riskli durum tespit edildi. Bu test, çiftlere bilinçli bir şekilde aile kurma ve sağlıklı nesiller yetiştirme şansı tanıyor.

Topuk Kanı Hayat Kurtarır: Bilim Dışı Söylemlere Kulak Asmayın!

SMA ile mücadelenin bir diğer kritik aşaması ise doğumdan sonraki ilk günlerde yapılan topuk kanı taraması. Türkiye SMA Vakfı, zaman zaman hedef alınan bu uygulamanın, bebeklerin henüz belirti göstermeden tanı almasını sağlayan, kanıta dayalı ve hayat kurtaran bir halk sağlığı hizmeti olduğunu vurguluyor.

Ece Soyer Demir, “Topuk kanı, SMA başta olmak üzere birçok hastalığın erken teşhisinde kritik rol oynuyor. Bu konuda toplum sağlığına en büyük zararı bilimsellikten uzak yorumlar veriyor,” diyerek aileleri uyarıyor. Erken tanı sayesinde tedaviye hemen başlanabiliyor, bu da bebekler için daha iyi gelişim ve daha güçlü bir yaşam anlamına geliyor. Demir, “Koruyucu sağlık hizmetleri bir tercih değil, kamusal bir sorumluluktur. Bilimsel verilerle hareket etmeyen söylemler, çocuklarımızın sağlık hakkını tehlikeye atıyor,” diyerek konunun ciddiyetine dikkat çekiyor.

Türkiye SMA Vakfı, Ağustos ayı boyunca doğru bilinen yanlışları düzeltecek, taşıyıcılık testinin önemini anlatacak ve her bireyin sağlıklı yaşama hakkını bilimsel veriler ışığında savunmaya devam edecek.

(Visited 21 times, 1 visits today)