Hareketsiz yaşam, gençlerde akciğere pıhtı atma riskini artırıyor…

Halk arasında ”pıhtı oluşması” olarak bilinen derin ven trombozu hastalığının, 30-40’lı yaş gruplarında görülme oranı giderek artıyor. Bunun en büyük sebebi ise hareketsiz yaşam ve obezite. Derin ven trombozunun en büyük tehlikesi ise akciğer embolisi.

 

Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Arnaz, son yıllarda genç erişkinlerde derin ven trombozu hastalığının görülme oranının giderek arttığına dikkati çekti.

50’li yaş üzerinde görülürdü…

Halk arasında “pıhtı oluşması” olarak bilinen derin ven trombozu, vücudun herhangi bir bölgesindeki toplardamarların pıhtıyla tıkanması anlamına geliyor. Dünya genelinde her yıl yaklaşık 10 milyon kişide teşhis ediliyor. 50 yaş üzerindeki kişilerde daha yaygın rastlansa da, hastalığın son yıllarda 30-40’lı yaşlardaki genç yaş gruplarında görülme oranı giderek artıyor.

En büyük tehlikesi emboli…

Derin ven trombozunun en büyük tehlikesi pıhtının koparak akciğerlere ulaşması ve hayat kaybıyla sonuçlanabilecek olan akciğer embolisine (pulmoner emboli) neden olabilmesi.

Hareketsiz yaşam ve obezite…

Derin ven trombozuna pek çok faktör neden olabiliyor. Ancak bu artışın, hastalığın en önemli risk faktörleri arasında yer alan hareketsiz bir yaşam ve obezitenin genç yaş gruplarında daha yaygın görülmesiyle ilişki olabileceği belirtilmektedir.

Nasıl belirti veriyor?

Derin ven trombozu en sık bacaklarda, genellikle baldır ve uyluk bölgesindeki derin toplardamarlarda oluşuyor. Daha nadir olarak kollarda, karın bölgesinde ve pelviste de görülebiliyor.

En yaygın belirtileri; baldırda veya uylukta ani gelişen şişlik, sürekli veya hareketle artan ağrı, ciltte mavimsi renk değişikliği veya kızarma, etkilenen bölgede belirgin sıcaklık artışıdır. Ayrıca ani nefes darlığı da derin ven trombozuna işaret edebiliyor.

(Visited 9 times, 1 visits today)