Gençlerin geleceğe ilişkin umutları sürüyor

Pandemi sürecindeki kaygı ve umutsuzluk düzeyleriyle ilgili lise ve üniversite son sınıf öğrencileri üzerinde yapılan araştırmaya göre, öğrencilerin bir kısmı pandemiden kendilerini sorumlu tutarken, gençlerin genelinde bu dönemde kaygı düzeylerinin artmasına rağmen geleceğe dair umutlarının da sürdüğü görüldü.

Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (BAU-PUAM) Aile Çalışmaları Birimi bünyesinde, Psikoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Sena Cüre Acer ile Psikoloji Bölümü 4. sınıf öğrencilerinden Mehmet Asrın Yenihayat ve Ebrar Yıldırım tarafından yürütülen araştırmanın ön raporu açıklandı.

Lise ve üniversite son sınıf öğrencilerinin pandemi sürecindeki kaygı ve umutsuzluk düzeylerinin ve tekrarlayıcı düşüncelerinin incelendiği araştırmada, 282 öğrencinin verileri değerlendirildi.

2-20 Kasım 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilen ve ergenlik döneminin sonlarında olan lise son sınıf öğrencileri ile yetişkinlik dönemine geçişte olan üniversite son sınıf öğrencilerinin verilerinin karşılaştırıldığı araştırmada, dikkat çekici sonuçlar elde edildi.

Öğrencilerin çoğunluğu pandemi döneminde yaşananlar için kendilerini suçlamıyor

191’i lise, 91’inin ise üniversite son sınıf öğrencisi olduğu araştırmada, pandemi süresince yaşanan durumları, lise son sınıf öğrencilerinin, üniversite son sınıf öğrencilerine göre daha fazla kişiselleştirdiği belirtildi.

Kişinin kendi kontrolü veya etkisi olmayan olayların, sorumluluğunu üstüne alması olarak tanımlanan kişiselleştirmenin, özellikle bu dönemde lise öğrencileri üzerinde daha etkili olduğu vurgulandı.

Çalışmaya katılan lise öğrencilerinin yüzde 13.6’sının, üniversite öğrencilerinin ise yüzde 10’unun pandemi sürecinde yaşananlardan ötürü kendilerini suçladıkları ifade edildi. Yine lise öğrencilerinin yüzde 11.5’i, üniversite öğrencilerinin de yüzde 7.7’si pandemi sürecinde yaşadıklarını hak ettiklerini düşünüyor.

Her ne kadar da ufak yüzdeliklerde kendini suçlayan öğrenciler de olsa, araştırmanın genelinde her iki grupta da öğrencilerin çoğunluğunun pandemi döneminde yaşananlar için kendilerini suçlamadıkları belirtildi.

Lise son sınıf öğrencileri genel olarak daha kaygılı

Çalışmaya katılan öğrencilere göre pandemi dönemindeki belirsizlik, geleceğe duyulan kaygı ve umutsuzluğu arttıran en önemli neden.

Araştırmaya göre, kaygının diğer nedenleri ise öğrencilerin hastalığa yakalanma korkusu ve sınav stresi. Bunun yanı sıra yalnızlık ve kaybolmuşluk hisleri ile anlaşılmadıklarını da ifade eden öğrenciler, bu durumun onları hem kaygılandırdığını hem de umutsuzluğa kapılmalarına neden olduğunu belirttiler.

Araştırmaya göre, lise öğrencilerini en çok kaygılandıran diğer unsurlar, sınavda başarılı olamama, üniversiteden sonra işsizlik ile ekonomik kaygılar. Bunun yanı sıra, lise son sınıf öğrencilerinin genel olarak daha kaygılı olduğu ifade edilirken, bunun nedenin ise bu yaş kategorisindeki öğrencilerin gelişim döneminde oldukları dolayısıyla birçok değişimle mücadele ettiklerinden dolayı zorlandıkları olduğu ifade edildi.

Son olarak, üniversite son sınıf öğrencilerinin de pek çok farklı değişimin ve seçimin öncesinde oldukları; iş hayatına atılmak, eş seçimi gibi yakın gelecekleriyle ilgili konularda kaygılandığı açıklandı.

Öğrencilerin çoğunun geleceğe dair umutları devam ediyor

Lise son sınıf öğrencileri ile üniversite son sınıf öğrencilerinin karşılaştırıldığı araştırmada, lise öğrencilerinin kendileriyle ilgili daha fazla olumsuz düşünceye sahip olduğu ve motivasyon düşüklüğünün üniversite son sınıf öğrencilerine göre de daha fazla olduğu ortaya çıktı.

Araştırmada her iki grubun da gelecekle ilgili umutsuzluk durumlarının orta düzeyde olduğu ve birbirinden farklı olmadığı değerlendirildi.

Sonuç olarak araştırmaya göre, öğrenciler arasında geleceğe dair umutsuz olduğunu söyleyenler olsa da pandemi sürecinde yaşanan korku ve kaygıya rağmen öğrencilerin çoğunun geleceğe dair umutlarının devam ettiği belirtildi.

(Visited 78 times, 1 visits today)