Aile hekimleri, ”5 gün” daha iş bırakacak
- Kimler suda doğum yapabilir ya da yapamaz? - 13 Aralık 2024
- Dişler tamamen ”beyazlatılabilir mi?”… - 13 Aralık 2024
- Miyomlar kansere dönüşür mü? - 12 Aralık 2024
İstanbul Aile Hekimliği Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Kaya: ”3 gün iş bıraktık yetmedi”, ”2-6 Aralık tarihleri arasında 5 gün daha iş bırakıyoruz, gerekirse süresiz de bırakırız”, ”Bizler müşteri temsilcisi değiliz ki anketle memnuniyetimiz oylansın.”
İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) Başkan Yardımcısı Dr. Çınla Nişli Kaya, aile hekimlerinin ”2-6 Aralık tarihleri arasında 5 gün daha iş bırakacaklarını’‘ bildirdi.
Dr. Çınla Nişli Kaya, 1 Kasım 2024 tarihinde yürürlüğe giren yeni yönetmelik hakkında açıklamalarda bulundu.
”Gerekirse süresiz iş bırakırız”
”Sağlık Bakanlığı’nın seslerini duymadığını, hatta bastırmaya çalıştığını” savunan Dr. Kaya, ”Eziyet yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri bu düzenlemeyi kabul etmediklerini ifade etti. Dr. Çınla Nişli Kaya, devamla şunları söyledi:
”3 gün iş bıraktık; yetmedi, 2-6 Aralık tarihleri arasında 5 gün daha iş bırakıyoruz,
gerekirse süresiz de bırakırız. Bizi işimizi elimizden almakla korkutamazsınız, çünkü zaten ayaklar altına aldınız. Bugün aile hekimi olan herkes ‘acaba bıraksam ne iş yapabilirim’ diye düşünüyor. Emin olun yakında sistemi döndürecek hekim, hemşire, ebe bulamayacaksınız.
”Reçetemiz bizim onurumuzdur, karışılmasına izin vermiyoruz.”
Açıklamasında Sağlık Bakanı’na da seslenen Dr. Kaya, şunları ifade etti:
”Zaten oturmuş olan birinci basamakla uğraşacağınıza önce kanser şüphesiyle gönderdiğimiz hastaların, hastaneden randevu almalarını, sonra MR ve ultrasonlarını 6 ay-1 seneden kısa sürede çektirmelerini sağlayın. Bebek-gebe-çocuk takiplerinin Avrupa standartları ötesinde zaten yapılan ASM’lerimizle uğraşacağınıza önce yenidoğan skandallarına karışan hastane sahiplerini soruşturun.
Sayın Bakan, ‘kronik hastalık takibi yapmayan hekim istemiyoruz’ diyorsunuz, ama herhalde sadece takip edelim istiyorsunuz.. Zira ilaç yazmak için zaman bırakmıyorsunuz, üstüne reçetemize karışıyorsunuz. Hastalarımız ilaçsız mı kalsın? Bu kadar takip yapmamızın nedeni ne? O zaman vatandaşlarımıza da bize de doğrusunu anlatın! Bu takipler hastalarımızdan verilerini toplamak için mi? Neden bizim 6 ayda bir veri toplamamız isteniyor? Bu verilerle ne yapılacak? Umarız ki bu verilerin sigorta şirketlerinin eline geçmesini engelleyici sıkı önlemler alınmıştır.
Bizler müşteri temsilcisi değiliz ki anketle memnuniyetimiz oylansın. Reçetemiz bizim
onurumuzdur, karışılmasına izin vermiyoruz. Sigmalı maaş hesaplamalarınızı da, tek teşvik kalemini bile doğru düzgün hesaplayamayan mutemetlerinize inşallah anlatabilirsiniz. Sayın Bakan lütfen anlayın artık bizim tek derdimiz, her yerde bangır bangır söylediğiniz gibi 180 bin TL almak değil ki, lütfen bir örnek verin, hangi hekim o miktarları görmüş İstanbul’da?! Biz güvenli bir ortamda onurlu bir şekilde iyi hekimlik yapmak, hastalarımıza gerçekten nitelikli sağlık hizmeti vermek istiyoruz.”