ŞİZOFRENİ TEDAVİ EDİLEBİLEN BİR BOZUKLUKTUR

Abdi İbrahim Otsuka Medikal Direktörlüğü, Türkiye’de hasta sayısı yaklaşık 600 bini bulan Şizofreni hastalığına dikkat çekti. Irk, kültür ve sosyal sınıftan bağımsız olarak herkesi etkileyebilen bir hastalık olan şizofreninin seyri, düzenli ve etkin tedavi ile olumlu yönde kontrol altına alınabilir.

Türkiye’de 450 bin ila 600 bin arasında şizofreni hastası olduğunu söyleyen Abdi İbrahim Otsuka Medikal Direktörlüğü, şizofreninin ırk, kültür ve sosyal sınıftan bağımsız olarak herkesi etkileyebileceğinin altını çizdi. Şizofreni, düşünce, algı, duygu, hareket ve davranışı etkileyen, değişken gidişli bir klinik tablodur. Belirtilerin görünümü kişiden kişiye ve zaman içerisinde değişiklik göstermektedir.

Hastalık, kişileri hayatlarının en işlevsel döneminde yakalamakta ve pek çok vakada tekrarlayıcı, kronik bir seyir izleyerek onları üretim dışına itmekte, çevresiyle uyumsuzluk ve çatışmalar yaşamasına yol açmaktadır. Abdi İbrahim Otsuka Medikal Direktörlüğü, şizofreninin yalnızca hastaları değil, aynı zamanda ailelerinin ve kendilerine yakın olan kişilerin de yaşamlarını etkilediğini vurguluyor. Şizofreni, toplumun büyük bir kesimi tarafından korku verici bir hastalık olarak algılanmaktadır. Toplum tarafından etiketlenen şizofreni hastası ve ailesi, bu hastalıkla baş etme güçlüklerinin yanı sıra bu etiketi de taşımak zorunda kalmaktadır. Hastalıkla ilgili önyargıların çoğu yanlış ve eksik bilgilere dayanmaktadır. Bu sebeple şizofreniyle ilgili bilgilere güvenilir kaynaklardan ulaşmak ve konunun uzmanlarına danışmak önyargılardan kurtulmak için önemli bir adım olarak kabul edilmektedir.

Şizofreni Tedavi Edilebilen Bir Bozukluktur

Şizofrenide düzenli ve etkin tedavi uygulandığında hastalar günlük yaşamlarına dönebilmekte, çalışma hayatlarını sürdürebilmektedir. Şizofreni tedavisinde yıllar içinde önemli yol alındığını belirten Abdi İbrahim Otsuka Medikal Direktörlüğü, hastaların şizofreni tedavisinin uzun bir yolculuk olduğunu kabul etmelerini ve sabırlı olmaları gerektiğini belirtti. Psikiyatri uzmanının çizdiği yolu izlemek tedavinin başarılı olmasında en önemli nokta. Tıp dışı tedavi alternatifleri iyileşmeyi geciktirmektedir.

Şizofreni Tedavisinde Farklı Yöntemler İyileşmeyi Destekliyor

İlaç tedavisi, psikoterapiler, psikolojik eğitim, aile terapileri ve somatik tedaviler şizofreni tedavisinde kullanılan başlıca yöntemlerdir.

İlaç Tedavileri

Şizofreni tedavisinde merkez nokta ilaç tedavisi olarak kabul edilmektedir. Şizofreni tedavisinde kullanılan ilaçlara “Antipsikotik İlaçlar” denir.

Antipsikotik tedavisinde hedeflenen, semptomların hızlı şekilde geriletilmesidir. Antipsikotik ilaçlar, beyindeki biyokimyasal değişimleri düzenleyerek etki gösterdiğinden, baş ağrısı için kullanılan bir ağrı kesici gibi çok hızlı etki göstermemektedir. Bu nedenle şizofrenide ilaç tedavisi bırakılmamalı, sabırlı olunmalı, etki ve yan etkilerin gözlemlenmesi açısından doktor kontrolleri aksatılmamalıdır.

Şizofreni hastalığının yinelemesinin nedenlerinden biri de, tedavi uyumsuzluğudur. Özellikle bu süreçte aile desteği büyük önem taşımaktadır. İştah, uyku artışı gibi etkilerinden dolayı hastaların tedavilerini bırakması, hastalığın tekrarlamasında sıklıkla görülen bir nedendir.

Psikoterapiler

Şizofreni hastalığı ile başa çıkmada, semptomları tanıma, erken fark etme, tedavi uyumunu ve sosyal-mesleki işlevselliği arttırmada psikoterapiler uygulanabilmektedir. Bireysel psikoterapiler, aile terapileri ve grup terapileri hastalıkla baş etmede kullanılan terapi yöntemlerinin başında gelir.

Aile Eğitimi

Şizofreni tedavi sürecinde görülebilecek psikolojik tepkilerin anlaşılabilmesi, ilacın neden olduğu etkilerin tanınması ve bu sorunların tedavi uyumunu bozmadan yönetilmesinde, aile ve kişinin psikolojik eğitimine günümüzde oldukça önem verilmektedir. Böylece hastaların tedaviyi bırakma oranlarının azaldığı, ailenin hastalarıyla ilişkilerindeki çıkmazların tanımlanarak aile içi uyumun arttığı gösterilmiştir.

Somatik Tedaviler

EKT (Elektro Konvulsiv Tedavi), şizofreni tedavisinde kullanılan temel somatik tedavidir. Elektro-şok olarak da bilinen EKT, tedaviye dirençli, katotonik, dezorganize, yoğun intihar düşüncelerinin olduğu vakalarda genel anestezi altında beyin ön bölgesine elektro-şok verilerek yapılmaktadır. Kişi anestezi altında olduğu için EKT tedavisini birebir yaşamaz. Bu tedavi ile beyin biyokimyasallarında hızlı salınma görülür. Klinik duruma göre değişmekle birlikte EKT, en az 4-6 seans uygulanır.

Şizofreni Hastalığında “Yineleme”

Şizofreni, alevlenme ve iyileşme dönemleri olarak ikiye ayrılan, belirtilerinde zamanla değişimler gösteren bir hastalıktır. Geçmişte görülen belirtilerin yeniden ortaya çıkması ya da azalan belirtilerde belirgin bir kötüleşme olması durumuna “yineleme” adı verilmektedir. Bu dönemler, hastanın tedavi için psikiyatri hastanesine yatırılmasını gerektirebilecek dönemler olabilmektedir. Bu nedenle yinelemelerin önlenmesi ya da daha az düzeyde atlatılabilmesi için bu dönemlerin başlangıcını anlamak ve önlemek büyük önem taşımaktadır. Bu belirtilerin hepsi bir arada görülemeyeceği gibi hangilerinin ortaya çıktığı kişiye göre değişiklikler göstermektedir.

Günümüzde hastaların uzun süreli olarak hastanelerde yatırılmasına dayalı tedavi anlayışı kaldırılmış ve toplum temelli tedavi anlayışı benimsenmiştir. Bazı durumlarda toplum içinde tedavi anlayışının yeterli düzeyde olmaması hastaları ve aileleri zor durumda bırakabilse de tedavi yöneliminin bu yöne kaydırılması önem taşımaktadır. Bu yönde gelişmelerle şizofreni tedavisinde olumlu adımlar atılacaktır.

Şizofreni kronik bir hastalık olmasına rağmen, hastalar doğru tedaviyle veya kendi istekleri doğrultusunda kimi zaman destekli, kimi zaman desteksiz olarak iş hayatlarına dönebilmektedir.

(Visited 139 times, 1 visits today)