
”Akciğer kanserli hastaların tanı ve tedavileri ertelenmesin” çağrısı
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği’den, akciğer kanserli hastalar için çağrı. Salgının, hastaların tanı ve tedavilerinde gereksiz gecikme ve ertelemelerin olmasına müsaade etmeyecek tedbirlerin alınması istendi. Kovid-19 hastalığı olmayan akciğer kanserli hastalarda, prensip olarak şifa şansı sunan tedavilerde ertelemelerden kaçınılması gerektiği vurgulandı. Kovid-19 hastalığı mevcut akciğer kanserli hastaların izole edilerek, kovid tedavi rehberlerine uygun şekilde tedavi edilmesi gerektiğinin altı çizildi.
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği’nce (TÜSAD), Kanser Haftası nedeniyle yapılan açıklamada, salgın döneminde akciğer kanseri hastalarının mutlaka desteklenmesi çağrısı yapıldı.
TÜSAD Akciğer Kanseri Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Ufuk Yılmaz, akciğer kanseri hastalarının bu süreçte mutlaka desteklenmesi gerektiğini, tanı ve tedavide gecikmelere izin verilemeyeceğini vurguladı. Prof. Dr. Yılmaz, şu uyarı ve önerilerde bulundu.
Tanısal işlemler ertelenmemeli
Koronavirüs salgınıyla mücadelenin sürdüğü şu günlerde, kovid-19’un akciğer kanserli hastaların tanı ve tedavilerinde gereksiz gecikme ve ertelemelerin olmasına müsaade etmeyecek tedbirlerin alınması çok önemli. Salgının ne zaman kontrol altına alınacağı ve etkilerinin ne kadar süreceği tahmin edilemiyor. Bu nedenle tanısal işlemler ertelenmemeli.
Koronavirüs nedeniyle, akciğer kanser şüpheli hastaların tanısal işlemlerinin ertelenmesi iki sebeple ortaya çıkabiliyor. Hasta ve yakınları akciğer hastalığı yakınmalarının farkında oluyor ancak hastanede virüs olma riskini göze almak istemiyor ve müracaatı erteleyebiliyor. Diğer bir durum da hastaneler salgın nedeniyle hastalıklara ilgi ve hizmeti, minimuma veya durma noktasına getirmiş olabiliyor. Her iki duruma da müsaade etmeyecek tedbir ve bilgilendirmelerin yapılmasında fayda görüyoruz. Hastaneler, başvuran hastaların işlemlerini sürdürebilecek minimum personel ve diğer olanakları oluşturarak tanısal gecikmelere müsaade etmemelidirler.
Hastaların şifa şansını kaybetmelerine izin verilmemeli
Salgın nedeniyle onkolojik tedavilerin ertelenmesi veya geciktirilmesiyle akciğer kanserli hastaların şifa şansını kaybetmelerine de izin verilmemeli. Müdahale edilmezse, hastalığın getireceği sağlık problemleri ve yaşam süresi kayıpları ile olası kovid riskleri, hasta yönünden değerlendirilmeli. Ve hasta/hasta yakınlarıyla paylaşılmalıdır. Hasta yakınlarının, hasta için sağlayabileceği destek ve izolasyon tedbirleri de göz önüne alınarak, uygun strateji seçilmelidir. Aynı zamanda, hastaların uzaktan çözülebilecek sorunları veya cevaplanabilecek soruları için hastanelerin uzaktan danışma sistemlerini oluşturmaları yararlıdır.
Zamanında müdahale şart
Cerrahi tedaviye uygun erken evredeki akciğer kanserli hastalar, uzun süre beklemeyle operasyon ya da şifa şanslarını kaybedebilir. Aynı durum, radyoterapi gibi cerrahi dışı tedaviler ile şifa şansı olan hastalar içinde geçerlidir. Bu nedenle, kovid-19 hastalığı olmayan akciğer kanserli hastalarda, prensip olarak şifa şansı sunan tedavilerde ertelemelerden kaçınılmalıdır.
Operasyon uygulanan hastalarda ise ilave tıbbi tedaviye gereksinim varsa, tıbben geçerli bekleme sürelerinin sonuna kadar bir erteleme düşünülebilir. Kovid düşündüren semptomları olmayan, ileri evre akciğer kanserli hastalar için planlanmış sistemik tedavilere devam edilmelidir.
Kovid-19 hastası olanlar
Kovid-19 hastalığı mevcut akciğer kanserli hastalar, izole edilerek kovid tedavi rehberlerine uygun şekilde tedavi edilmelidir. Bu dönemde, kemoterapi ve immünoterapiler uygulanmamalıdır. Hedefe yönelik tedavilere, kovid-19 hastalığının durumuna göre karar verilmelidir. Kovid hastalığı geçtikten makul bir süre (Örneğin; 4 hafta) sonra hastalar tedavilerin başlanabilmesi için değerlendirilmelidir.