Otizmde yeni sınıflandırma ve kişiye özel tedaviye doğru!

Otizm spektrum bozukluğu (OSB) alanında çığır açan bir gelişme yaşandı! Bilim insanları, otizmin klinik ve biyolojik açıdan dört farklı alt tipi olduğunu ortaya koydu. Bu yeni sınıflandırma, otizmli bireylerin tanı, tedavi ve geleceğe yönelik planlamalarında ailelere önemli bir rehberlik sunabilir.

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, her alt tipin kendine özgü gelişimsel, tıbbi, davranışsal ve psikiyatrik özellikler sergilediğini belirterek, “Otizmin genetiğini anlamak, hastalığa katkıda bulunan biyolojik mekanizmaları ortaya çıkarmak, daha erken ve daha doğru tanı koymak ve kişiselleştirilmiş bakımı yönlendirmek için çok önemli,” dedi. Araştırmaların, genetik ve klinik verilerin entegrasyonuyla otizmin biyolojik mekanizmalarının haritalanabileceğini ortaya koyduğunu dile getiren Luş, bu durumun daha erken ve doğru tanı konulmasına, kişiye özel tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesine olanak sağlayabileceğine dikkat çekti.

Otizmin Dört Farklı Yüzü: Her Alt Tipin Kendi Hikayesi Var

Araştırmacılar, otizmin klinik ve biyolojik olarak farklı dört alt tipini tanımladılar. Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Her alt tip, farklı gelişimsel, tıbbi, davranışsal ve psikiyatrik özellikler sergiliyor,” diyerek bu yeni yaklaşımın önemini vurguladı. Bu sınıflandırma, otizmin tek bir rahatsızlık olmadığına dair güçlü kanıtlar sunuyor; aksine, otizmin biyolojik olarak temellendirilmiş, farklı alt tiplerden oluşan bir bütün olduğunu gösteriyor.

Peki, bu alt tipler bize neler anlatıyor?
Bilim insanları artık tüm otizmli bireyleri kapsayan genel bir biyolojik açıklama aramak yerine, her alt türü yönlendiren farklı genetik ve biyolojik süreçleri inceleme imkanına sahip olacaklar. Örneğin, genellikle önemli sosyal ve psikiyatrik zorluklar, gelişimsel gecikmeler ve daha geç tanı konulan “Sosyal ve Davranışsal Zorluklar” alt tipinde, çocukluk döneminin ilerleyen zamanlarında aktif hale gelen genlerde mutasyonlar bulundu. Bu durum, otizmin biyolojik mekanizmalarının doğumdan sonra ortaya çıkabileceğini ve klinik tablolarıyla uyumlu olabileceğini düşündürüyor. Bu bilgi, klinik tablo oluşmadan önce klinisyenlere fikir sahibi olma yönünde oldukça önemli bir gelişme sunuyor.

Ailelere Umut Veren Bir Yol Haritası: Kişiye Özel Bakım ve Gelecek Planlaması

Otizmle mücadele eden aileler için, çocuklarının hangi otistik alt tipine sahip olduğunu bilmek, yeni bir netlik, kişiye özel bakım, destek ve topluluk sağlayabilir. Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Ailelere, otizmli çocukları henüz küçükken, hangi semptomları yaşayabilecekleri veya yaşayamayacakları, yaşamları boyunca nelere dikkat etmeleri gerektiği, hangi tedavileri uygulayacakları ve gelecekleri için nasıl plan yapacakları konusunda daha fazla bilgi verebilir,” dedi.

(Visited 30 times, 1 visits today)